1 Ocak 2014 Çarşamba

Ne oldu şimdi?

Hiç nefes alamadığınız oldu mu? Böyle tam nefes almak için ağzınızı açtığınızda boğazınıza bir şey takılıp kaldı mı? Hani yutkunsanız geçebilecek, bilirsiniz ama hayır yutkunamazsınız; nedendir bilinmez...

Klasik aralık sonu durumları; hafızalar bir yıl başa sarılır, neler yaşadık diye bakılır. Sonra bir gazla "Bu sene..." diye başlayan "...yapacağım." ile biten cümleler kurulur. Gerçekleşir mi o cümleler bilinmez. Hatta ocakta kurduğun o cümleyi, aralıkta hatırlamazsın çoğu defa. Ne istedim ne oldu diye değil de ne oldu bu sene diye bakılır olaya. Belki kimse ne beklediğini bilmediğinden, belki unuttuğundan, belki de planlanan ile gerçekleşenin bağdaşmadığını görmek istemediğinden umudunu kaybetmemek için...

Bu sene neler oldu? Kendi açımdan olan olaylar, genel olarak dünyaya bakıldığında sönük kalır. İnanıyorum ki "bütün olunmadan tekil olunmaz" çünkü...

Benim için 2013 ölüm senesiydi. Gerçi her sene birçok insan ölüyor, öldürülüyor. Ama bu sene ölüm çok tanıdık kişileri aldı, çok genç kişileri düşünceleri aldı. Sanki kişilerden çok ideolojiler, düşünceler öldürüldü, ya da öldü. Tartışılır... Ne güzel demiş Turgut Uyar ;" ... Başarısız boktan bir kış geçirdik, kanımız bile doğru dürüst akmadı, bir sürü çocuğu öldürdüler.". İşte tam da böyle bence... Öte yandan çocukluğumdan beri ekranda gördüğüm kişiler öldü. Sesini duymaya alıştığımız kişiler öldü. İlk defa ölümün çocukları da-yaşıtlarımı da görebildiğini, ölümün gerçekten yakın olduğunu anladım bu sene.

Peki ben ne yaptım bu sene? Başarılar, yenilgiler, isyanlar, yalnızlıklar, kalabalıklar... Bunların hepsi vardı: Duygularım o kadar yoğunduki insan olduğunu bir defa daha hissettim bu sene. Varlığım ve yokluğum arasında gezdim durdum tüm sene. Planlamış mıydım ben bu seneyi? Hayır. Sadece isteklerim vardı. Şimdi düşününce o istekler-hedefler birçoğunu yakalamış olmama rağmen 2013 için olmadı bu sene demek. Yıkılmalar toplanmalar derken bir istekle yine açtığım bloguma bile zaman ayıramadım sönük kaldı adeta. 

Ama en güzeli neymiş hayatta 2013 te bunu öğrendim: UMUT. Eğer yarın ne yapacağınızı planlıyorsanız ya da gece üşümemek için yatarken üzerinizi örtüyorsanız bu yaşayacağınıza dair bir umut beslediğinizi gösterir. En güzel umut da yaşamak değil midir? O zaman biz de umutlarımıza tutunalım 2014 te. Mesela ben yıllardır yapmadığımı yapıp yine istekler-hedefler listesi oluşturdum 2014 için. Ama bu defa yıl içinde açıp bakmayacağım o listeye ve aralık ayında baktığımda göreceğim; neredeydim nereye gelmişim :)

Uzun lafın kısası; herkese yeni umutlarının olduğu, bol kitaplı, bol öğrenmeli en önemlisi bol yaşamalı bir sene olsun :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder